Bazen çocuklarla konuşmak yabancı bir dil öğreniyor gibi hissettirebilir.
Aşağıda, bir çocukla açık ve dürüst bir şekilde sohbet edebilmeniz için samimi ve güven verici konuşmanızı sağlayacak önerileri bulabilirsiniz.
Göz seviyesinde oturun veya diz çökün
Aynı seviyede olmanız sizi çok daha ulaşılabilir kılar.
Olaylara nazik ve arkadaşça yaklaşsanız bile, ondan oldukça yüksekte olmanız çocuğun gözünü korkutabilir. Bunun yerine, oturun veya çocuğun yanında diz çökün, böylece size aşağıdan bakmak zorunda kalmasın. Bu, konuşmanızda yakınlık kurmanıza da yardımcı olabilir.
İlgili olduğu konular hakkında daha sohbet başlatın
Çocuklar ilgi alanları ve tercihleri hakkında konuşmayı severler. Sohbetler söz konusu olduğunda, sık kullanılanlar hakkında soru sormak oldukça güvenli bir başvurulacak konudur. En sevdikleri şarkıcıyı veya hangi TV şovlarını izlemeyi sevdiklerini sorabilirsiniz. Hatta en sevdikleri hayvanı sorabilir veya en sevdiği renkleri karşılaştırabilirsiniz.
Evcil hayvanlar başka bir güvenli ve kolay konudur. Evde köpek ya da kedi olup olmadığını ve adının ne olduğunu sorabilirsiniz.
Yardım veya tavsiye isteyin
Çocuklar “yetişkin” problemlerini çözmeyi severler.
Günlük rutininiz sırasında karşılaştığınız kaygısız, çok ciddi olmayan bir sorunu paylaşın. Belki zamanında yatmakta zorlanıyorsunuz ya da işe gitmeden önce arabanızın anahtarlarını bulamıyorsunuz. Çocuk, ister büyük ister küçük olsun, sorununuza bir çözüm bulma şansını sevecektir.
“Arkadaşıma doğum gününde ne alacağımı bilmiyorum, hediye seçmeme yardım eder misin?” ya da “sence rahat uyuyabilmem için yapmalıyım?”
Gerçek, teşvik edici iltifatlar sunun
Yüzeysel bir şeye değil, çocuğun çabasına ve karakterine odaklanın.
"Saçların çok tatlı görünüyor" veya "gömleğini beğendim" gibi yüzeysel iltifatlar güzeldir ama çok kalıcı değildirler. Bunun yerine, çocuğun aktif olarak yaptığı bir şeye odaklanın. Belirli iltifatlar çok daha büyük bir etki yaratır ve çocuklarla daha kolay bağlantı kurmanıza yardımcı olur.
Örneğin, "Atları çizme şekline bayılıyorum", "o tekerlekli patenlerin üzerinde gerçekten güçlü görünüyorsun" veya "oyuncağını kardeşinle paylaşman büyük incelikti" gibi iltifatlar çok daha iyidir.
Açık uçlu sorular sorun
Evet ya da hayır soruları sizi bir sohbette fazla ileri götürmez.
Bunun yerine, çocuğu ne düşündüğü ve hissettiği hakkında birçok ayrıntıya girmeye davet edin. Bir soru sormadan önce, önce kafanızda canlandırın - eğer çocuk soruyu 1 veya 2 kelimeyle cevaplayacak gibiyse, bunun yerine soruyu yeniden yapılandırmayı deneyin.
"Bugün okulun en sevdiğin kısmı neydi?" "okulda iyi bir gün geçirdin mi?" sorusundan çok daha iyi bir sorudur.
Çok fazla ilgi gösterin
Küçük, teşvik edici yorumlar, bir çocuğun onu dinlediğinizi anlamasını ve iletişimin devam etmesini sağlar.
Çocuk hikayesini paylaşırken, konuşma boyunca ilgili görünmeniz son derece önemli. "Bu çok ilginç" veya "çok heyecanlı, lütfen devam et" gibi ifadeler, çocuğun zamanının değerli olduğunu ve söyleyeceklerini önemsediğinizi anlamasını sağlar.
"Bana bundan biraz daha bahset" veya "mümkün değil” “buna çok şaşırdım işte!” ilginizi ifade etmenin harika yollarıdır.
Beden diline dikkat edin
Çocuklar, vücut dilleri ile mesajlar verebilirler.
Kollarını kavuşturarak veya omuzlarını kamburlaştırarak vücut diliyle duygularını ifade edebilir. Bunun için hem sözlerini hem de hareketlerini hesaba katın, böylece çocuğun ne söylemeye çalıştığına dair daha kapsamlı bir görüşe sahip olursunuz.
Örneğin, bir çocuk okulda iyi bir gün geçirdiğini söyleyip göz teması kurmayı reddederse veya utangaç tavırlar sergilerse bir şeylerin ters gittiğini varsayabilirsiniz.
Çocuğun sözünü kesmeden konuşmasına izin verin
Sözünü kesmeniz yalnızca konuşmasını sonlandırmaya neden olur.
Bir çocuk gününün nasıl geçtiğini anlatıyorsa, problemini çözmek için acele etmek yerine hikayesini bitirmesine izin verin. Niyetiniz iyi olsa da, çocuğun yapılacaklar listesindeki bir madde gibi değil, duyulduğunu ve anlaşıldığını hissetmesi önemlidir. Şöyle düşünün, bir arkadaşınızla gerçekten heyecan verici bir hikaye paylaşırken, onun sözünüzü kesmesini ve sizin hakkınızda konuşmasını, öneriler vermesini ister miydiniz? Aynı prensip çocuklar için de geçerlidir. Doğru sözcükleri bulmakta zorlansalar bile, çocuklara akıllarından geçenleri paylaşmaları için bolca zaman verin. Paylaşmayı bitirdikten sonra, paylaştıklarını yanıtlamaktan ve yorum yapmaktan çekinmeyin.
