1 ) Çocuklarla iletişimde Soru-Cevap
Çocuklar, büyürken sürekli kendilerine soru soran yetişkinlerle karşılaşırlar. Bu da onların dünyayı sorular sorarak öğrenmeye yönlendirilmesine neden olur. Ancak bu etkileşim tarzının yanı sıra, çocukların sadece ‘yap’ veya ‘yapma’ ile yönlendirilmesinin de doğru olmadığını vurgulamak isterim.
2) Ebeveyn Korkusu: Çocuklukta Otorite Algısı
Ebeveynlerden korkarak büyütülen çocuklar, yetişkin olduklarında kendi seslerini çıkarmaktan çekinen bireyler haline gelebilirler. Otoriter ve baskıcı bir ebeveyn yaklaşımı, çocukların zihinlerinde yetişkin olduklarında da otoriteye karşı sürekli bir korku geliştirmelerine yol açar.
3) Eğlenceli Eğitim: Oyun ve Keşifle Öğrenme
Eğitimi bir oyuna çevirerek, çocuklara diş fırçalama veya giyinme gibi günlük rutinleri eğlenceli bir hale getirebiliriz. Bu, onların isteklilik ve özgüvenlerini artırırken, şımarıklıkla karıştırılmamalıdır.
4) Sınırlar ve Özgürlükler: Dengeli Bir Yaklaşım
Ebeveyn olarak çocuklarınıza sınırlar koymak ve 'hayır' demek önemlidir. Ancak bunu yaparken, çocuğunuzun yaşına ve gelişimine uygun sınırlar koymak ve onlara alternatifler sunmak esastır. Çocukların gelişimine uygun olmayan sert sınırlar, onların doğal keşif güdülerini baskılayabilir.
5) Risk Alma ve Öğrenme: Düşe Kalka Büyümek
Çocukların zarar görmesini engellemeye çalışırken, onların düşe kalka öğrenmelerini engellemekten kaçınmalıyız. Güvenli bir ortamda, çocuklar kendi başlarına denemeler yapabilmeli ve kendi sınırlarını keşfedebilmelidirler.
6) Yüksek Başarı İçin Pozitif Destek
Başarılı sporcuları bile yarışmalara hazırlarken, onları sürekli eleştirmek yerine desteklemek ve cesaretlendirmek daha verimlidir. Bu yaklaşım, çocukların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanır.
7) Sınırları Zorlayan Çocuklar: Geleceğin Liderleri
Sınırları zorlayan ve konfor alanlarının dışına çıkan çocuklar, yetişkin olduklarında toplumları ve insanlığı ileriye götüren bireyler haline gelebilirler. Bu tür çocuklar, risk alır, yeni şeyler dener ve standartları değiştirirler.