Zihni uyandırmanın yolu farkındalıktan geçer.

​

​

Farkındalık. Oldukça basit bir kelimedir. Aklın, neler olup bittiğine, yaptığınız şeye, hareket ettiğiniz alana tamamen odaklanması olarak açıklanmaktadır.

Rahatsız edici gerçek şu ki zihnimiz sık sık uçuşur, vücudumuzla temasımızı kaybederiz, yediğimiz yemeğin tadına dikkat etmeyiz, hissettiğimiz duygulardan dolayı kötü hissettiğimizi söyleriz ve geleceğe dair yeni bir şey hakkında takıntılı planlar yapmaya ya da geçmişin mahkemesinde yargılanırken zihnimizde kendimizi savunma makamında buluruz. Yine daldık mı düşüncelere?  

Ve sonrasında bundan endişeleniyor olmamız da cabası.

Ve en nihayetinde bu bizim farkındalıktan uzak bir yaşam sürdürdüğümüzü göstermektedir. Ama hemen kötü hissetmeye, olumsuz düsüncelere maal vermeye gerek yok.

​

​

 

 

 

 

​
 

Farkındalık, tam olarak nerede olduğumuzun ve ne yaptığımızın farkında olarak yani dikkatimizi vererek yani dalgın bir halde ya da çeşitli etiket ve yargılar ile değil, otomatik pilot ile ya da yargılayan iç sesimiz ile değil etrafımızda olup bitenlere aşırı tepki göstermeden veya bunalmadan kalabilme halidir.

Farkındalık, hatırlamaktır;

Farkındalık, kendilik alanının gözetilmesidir.
Tanımsal değil deneyimseldir.
Farkındalık, dikkatliliktir.

Farkındalık, bir sonraya veya önceye değil şimdiye verilen dikkattir.

Yargısız gözlem ile anda kalabilme halidir.

Farkındalık, sınırlı alanımızı keşfetmemizi sağlayarak, sınırlılığımızı genişletmemizi sağlar.

Farkındalık, yaşama karşı ne sorusunun  değil nasıl sorusunun cevabını verebilmemiz için vardır.

 

​

​

​

​

Farkındalığın üç bileşeni;

Gözlem, kabul, sebat.

Tam şu anda kendime ve çevreme yönlendirdiğim gözlem (dikkatimi vererek) ile kendimi alanımı ve durumları kabul ederek sebat yeteneğimi geliştiririm. Böylelikle alacağım kararlarımda, yapacağım seçimlerimde bilinçli ve farkında olmanın gücünü elde edebilirim.

 

Farkındalık teslimiyet değildir, çaresizlik değildir.

Duyum ve duyguların açık yüreklilik ile yaşanması, kendilik ile kurulan bağdır.

Dikkat ve gözlem yeteneği ile pratik edilir.

 

 

​

​

​
 

                       En son yediğiniz yemeğin tadını, son dinlediğiniz müziğin sizde uyandırdığı duyguyu, sabah kalktığınızda veya gece yatarken aklınızdaki düşünceyi hatırlıyor musunuz?

​

                        Şu anda bedeninizde, omuzlarınızdaki duyumları, sol ayağınızın tabanınızda oluşan hisleri, dilinizin ağzınızın içindeki konumunu, yüzünüzdeki gerginliği hissediyor musunuz?

​

Elbette bunları her an duyumsamamız bizim rutinimizde yoktur. Ancak bunlara dikkatimizi vermemiz bizim farkındalık deneyimlerimizdir. Böylelikle zihnimizi otomatik pilottan çıkartabilir, bilinçli ve farkında olduğumuz hale geçirebiliriz. Bu da seçimlerimizden, yaşamı hissetmemize, zorlayıcı duygular ile başa çıkmadan yaşam doyumumuzu arttırmaya, kontrolün elimizde olduğu (belirli ve sınırlı bir alanda-kendilik alanımız içinde) hissini deneyimlememizden sürekli konuşan ve yargılayan iç sesimizin sakinleşmesine yani yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlamaktadır.
 

 

​

​

​

​

​

Farkındalık Hakkında Bilmeniz Gereken Bazı Şeyler:
1. Farkındalık belirsiz veya egzotik değildir.  Farkındalık olduğumuz ana dikkatimizi vermemiz ve zaten bizimle olanı, yargısız gözlem ile yaşantılamamızdır. Her hangi bir şekilde başka bir boyutta, başka şekillerde açıklama eğilimi ile değil şimdi de çevremizin, duyumlarımızın, ihtiyaçlarımızın ve dirençlerimizin olduğunu kabul etmektir.
2. Farkındalık, yaptığımız özel bir şey değildir. Kim olduğumuzu değiştirmemizi gerektirmiyor. Doğuştan gelen niteliklerimizi, kendimize, sevdiklerimize, arkadaşlarımıza ve komşularımıza, birlikte çalıştığımız insanlara ve içinde yer aldığımız kurum ve kuruluşlara fayda sağlamak için bilimsel olarak gösterilen basit uygulamalarla geliştirebiliriz.
3. Kendini değiştirme çabası içine girmenize gerek yok. Kim olduğumuzu değiştirmemizi ya da bir şey haline gelmemizi isteyen çözümler bizi başarısızlığa ve mutsuzluğa uğratmaktadır.Farkındalık, insan olarak kim olduğumuzun en iyisini bilmemizi sağlar ve geliştirir.
4. Farkındalık, dönüştürücü bir sosyal fenomen olma potansiyeline sahiptir. İşte nedeni:
* Herkes yapabilir. Farkındalık pratiği evrensel insan niteliklerini geliştirir ve herkesin inançlarını değiştirmesini gerektirmez. Herkes faydalanabilir ve öğrenmesi kolaydır. Deneyimsel ve kişiye özgüdür.
* Bu bir yaşam biçimi.  Farkındalık sadece bir uygulamadan ibaret değildir.Yaptığımız her şeye dikkatle bakmamızı sağlar - ve gereksiz gerilimi azaltır. Hayatımızı daha iyi hale getirmesi doğal bir çıktıdır.
* Kanıt temelli. Hem bilimsel açıklamalar hem de deneyim sağlık, mutluluk, çalışma ve ilişkilerimiz için olumlu faydalarını göstermektedir.
* İnovasyonu teşvik ediyor. Dünyamızın artan karmaşıklığı ve belirsizliğiyle başa çıkarken, farkındalık bizi görünüşte uzlaşmaz sorunlara etkili, esnek, sağlıklı cevaplara yönlendirir.
 

 

 

​

​

​

​

Zihnimiz ya geçmiş yaşantıların ya da gelecek planlarının usanmak bilmez gürültüsü ile yankılanmaktadır. Zihni durdurmak ise tıpkı kalbimizi ya da midemizi durduramayacağımız gibi mümkün değildir. Ancak zihnimizin doğasına ilişkin kazanacağımız farkındalık ile kısır döngüden çıkmasını ve sakinlemesini deneyimleyebiliriz. Hangi zamanlarda duygu, düsünce, davranış ve çevrenizin farkında, hangi zamanlarda zihinsel farkındalığın dışındasınız?

Yargılayan bir zihin ile mi dingin bir zihin ile mi deneyimlerinize yaklaşıyorsunuz?

Üzüldüğünüze mi üzülüyorsunuz?

Öfkelendiğinize öfkelenir hale mi geldiniz?

​

​